Skip to main content

Etiket: yetenekli adayı kaçırmamak için ne yapmalı

Yetenek Kaçmadan Yakala! – İK’cıların Hız Testi Başladı

Yetenek Kaçmadan Yakala! – İK’cıların Hız Testi Başladı

“İyi aday göz açıp kapayıncaya kadar LinkedIn’den kaybolur…”

Eğer bir İK profesyoneliyseniz, bu cümle size hiç de yabancı gelmeyecektir. Üstelik sadece LinkedIn değil; iyi bir aday bazen sabah mülakata girer, öğleden sonra başka bir şirkette işe başlar. Evet, iş dünyası artık hız üzerine kurulu ve yetenek kazanımı da bu yarışta ciddi bir parkur haline geldi.

Yetenekli adayları yalnızca “bulmak” değil, onları tam zamanında “yakalamak” günümüz İK dünyasının en zorlu görevlerinden biri. Çünkü artık iş ilanlarının altına “dinamik bir ekip”, “yenilikçi bir kültür” gibi sihirli sözcükler yazmak yetmiyor; adaylar bu vaatlerin gerçeğini görmek istiyor.

Süreç Yavaşsa, Yetenek Uçar

Gelin dürüst olalım: Adaylar artık zamana karşı yarışıyor ve bu yarışta karar süreçleri uzayan şirketler geride kalıyor.
Dört mülakat turu, iki referans kontrolü, bir kişilik envanteri ve ardından iki hafta sessizlik…
Ve sonra şu mail: “Sizi uygun bulduk. Sürece devam etmek isteriz.”
Ama ne yazık ki o aday çoktan başka bir kurumda işe başlamış oluyor.

İK’nın en büyük rekabet avantajı artık sadece iyi bir ücret paketi değil; hızlı, şeffaf ve etkili bir deneyim sunmak.

Peki Neden Bu Kadar Hızlı Gitmeli?

Çünkü özellikle genç ve yetenekli adaylar, kendi kariyer planlarını net çiziyor. “Bakayım ne olacak” diye değil, “Ben ne istiyorum” diye pozisyonları değerlendiriyorlar. Beklemeye tahammülleri az, netlik beklentileri yüksek.
Üstelik pazarda rekabet büyük: Uzaktan çalışmanın yaygınlaşmasıyla birlikte, sadece İstanbul’daki şirketlerle değil; Berlin, Amsterdam, hatta Kanada’daki şirketlerle de yarışıyorsunuz.

İyi bir adayın profilini beğendiğinizde bilmeniz gereken tek şey şu: Siz o sırada düşünüyorken, başka biri çoktan teklif göndermiş olabilir.

Hızlı Davranmanın Sırrı: Hazırlıklı Olmak

Bu noktada sürecin her adımını önceden planlamak, organizasyonun işleyişine hız katmak anlamına geliyor.


• İşe alım yetkinliklerinin net olması
• Mülakat planlarının baştan yapılması
• Yetkinlik değerlendirme araçlarının hazır tutulması
• İç onay mekanizmalarının yavaşlatıcı değil, destekleyici ve verimli hale getirilmesi

bunların hepsi birer “hızlandırıcı”dır.

Ve unutmayalım: Hızlı olmak, “düşünmeden karar vermek” değildir. Hızlı olmak, karar alma mekanizmasını doğru kurmak demektir.

İK’nın Yeni Yetkinliği: Zaman Yönetimi + Aday Deneyimi

Artık sadece güçlü özgeçmişler taramak değil; adaya nasıl bir deneyim sunduğunuz da kritik.
İlk görüşmeden teklif aşamasına kadar olan süreçte:

  • Netlik
  • Geri bildirim
  • Saygı
  • Hız

en az maaş ve yan haklar kadar belirleyici hale geldi.

Ve evet, adaylar da şirketleri değerlendiriyor.
“Bana 3 hafta sonra döndüler.”
“Görüşmede çok ilgililerdi ama sonra kimse aramadı.”
Bu cümleler yalnızca birer bireysel deneyim değil; markanızın işveren kimliğine dair izlerdir.

AVD’nin Bakış Açısı: Hazırlıklı Kurum, Yetenekli Adayı Kaçırmaz

AVD İK Danışmanlık olarak iş gücü piyasasındaki bu değişimi yakından takip ediyor, kurumlara yalnızca doğru adayı bulmada değil; süreci hızlı, doğru ve etkili şekilde yönetmede de destek sunuyoruz.
Seçme-yerleştirme süreçlerinde ihtiyaç analizinden başlayarak, aday havuzu yönetimi, ön değerlendirme, mülakat yapılandırması ve teklif süreci dahil tüm aşamaları hızlandıran bir yaklaşım benimsiyoruz.

Yetenekli adaylar göz açıp kapayıncaya kadar karar veriyor. Peki siz o sırada hâlâ iç onay bekliyorsanız?
O zaman üzgünüz; bu yarışta bayrağı bir başkası taşıyor olabilir.

İK’nın görevi sadece “bulmak” değil, doğru anda doğru teklifi yapacak refleksi gösterebilmektir.
Hız bir tehdit değil, bir fırsattır.
Ve unutmayalım: Yetenekleri kaçırmak kader değil, süreç yönetimi meselesidir.

AVD’nin Bakış Açısı: Hazırlıklı Kurum, Yetenekli Adayı Kaçırmaz

AVD İK Danışmanlık olarak iş gücü piyasasındaki bu değişimi yakından takip ediyor, kurumlara yalnızca doğru adayı bulmada değil; süreci hızlı, doğru ve etkili şekilde yönetmede de destek sunuyoruz.
Seçme-yerleştirme süreçlerinde ihtiyaç analizinden başlayarak, aday havuzu yönetimi, ön değerlendirme, mülakat yapılandırması ve teklif süreci dahil tüm aşamaları hızlandıran bir yaklaşım benimsiyoruz.
🔍 AVD olarak yeteneği kaçırmamak isteyen tüm kurumlara yanınızdayız. Doğru aday, doğru zamanda, doğru kurumda olsun diye…“İyi aday göz açıp kapayıncaya kadar LinkedIn’den kaybolur…”

Eğer bir İK profesyoneliyseniz, bu cümle size hiç de yabancı gelmeyecektir. Üstelik sadece LinkedIn değil; iyi bir aday bazen sabah mülakata girer, öğleden sonra başka bir şirkette işe başlar. Evet, iş dünyası artık hız üzerine kurulu ve yetenek kazanımı da bu yarışta ciddi bir parkur haline geldi.

Yetenekli adayları yalnızca “bulmak” değil, onları tam zamanında “yakalamak” günümüz İK dünyasının en zorlu görevlerinden biri. Çünkü artık iş ilanlarının altına “dinamik bir ekip”, “yenilikçi bir kültür” gibi sihirli sözcükler yazmak yetmiyor; adaylar bu vaatlerin gerçeğini görmek istiyor.

Süreç Yavaşsa, Yetenek Uçar

Gelin dürüst olalım: Adaylar artık zamana karşı yarışıyor ve bu yarışta karar süreçleri uzayan şirketler geride kalıyor.
Dört mülakat turu, iki referans kontrolü, bir kişilik envanteri ve ardından iki hafta sessizlik…
Ve sonra şu mail: “Sizi uygun bulduk. Sürece devam etmek isteriz.”
Ama ne yazık ki o aday çoktan başka bir kurumda işe başlamış oluyor.

İK’nın en büyük rekabet avantajı artık sadece iyi bir ücret paketi değil; hızlı, şeffaf ve etkili bir deneyim sunmak.

Peki Neden Bu Kadar Hızlı Gitmeli?

Çünkü özellikle genç ve yetenekli adaylar, kendi kariyer planlarını net çiziyor. “Bakayım ne olacak” diye değil, “Ben ne istiyorum” diye pozisyonları değerlendiriyorlar. Beklemeye tahammülleri az, netlik beklentileri yüksek.
Üstelik pazarda rekabet büyük: Uzaktan çalışmanın yaygınlaşmasıyla birlikte, sadece İstanbul’daki şirketlerle değil; Berlin, Amsterdam, hatta Kanada’daki şirketlerle de yarışıyorsunuz.

İyi bir adayın profilini beğendiğinizde bilmeniz gereken tek şey şu: Siz o sırada düşünüyorken, başka biri çoktan teklif göndermiş olabilir.

Hızlı Davranmanın Sırrı: Hazırlıklı Olmak

Bu noktada sürecin her adımını önceden planlamak, organizasyonun işleyişine hız katmak anlamına geliyor.


• İşe alım yetkinliklerinin net olması
• Mülakat planlarının baştan yapılması
• Yetkinlik değerlendirme araçlarının hazır tutulması
• İç onay mekanizmalarının yavaşlatıcı değil, destekleyici ve verimli hale getirilmesi

bunların hepsi birer “hızlandırıcı”dır.

Ve unutmayalım: Hızlı olmak, “düşünmeden karar vermek” değildir. Hızlı olmak, karar alma mekanizmasını doğru kurmak demektir.

İK’nın Yeni Yetkinliği: Zaman Yönetimi + Aday Deneyimi

Artık sadece güçlü özgeçmişler taramak değil; adaya nasıl bir deneyim sunduğunuz da kritik.
İlk görüşmeden teklif aşamasına kadar olan süreçte:

  • Netlik
  • Geri bildirim
  • Saygı
  • Hız

en az maaş ve yan haklar kadar belirleyici hale geldi.

Ve evet, adaylar da şirketleri değerlendiriyor.
“Bana 3 hafta sonra döndüler.”
“Görüşmede çok ilgililerdi ama sonra kimse aramadı.”
Bu cümleler yalnızca birer bireysel deneyim değil; markanızın işveren kimliğine dair izlerdir.

AVD’nin Bakış Açısı: Hazırlıklı Kurum, Yetenekli Adayı Kaçırmaz

AVD İK Danışmanlık olarak iş gücü piyasasındaki bu değişimi yakından takip ediyor, kurumlara yalnızca doğru adayı bulmada değil; süreci hızlı, doğru ve etkili şekilde yönetmede de destek sunuyoruz.
Seçme-yerleştirme süreçlerinde ihtiyaç analizinden başlayarak, aday havuzu yönetimi, ön değerlendirme, mülakat yapılandırması ve teklif süreci dahil tüm aşamaları hızlandıran bir yaklaşım benimsiyoruz.

Yetenekli adaylar göz açıp kapayıncaya kadar karar veriyor. Peki siz o sırada hâlâ iç onay bekliyorsanız?
O zaman üzgünüz; bu yarışta bayrağı bir başkası taşıyor olabilir.

İK’nın görevi sadece “bulmak” değil, doğru anda doğru teklifi yapacak refleksi gösterebilmektir.
Hız bir tehdit değil, bir fırsattır.
Ve unutmayalım: Yetenekleri kaçırmak kader değil, süreç yönetimi meselesidir.

AVD’nin Bakış Açısı: Hazırlıklı Kurum, Yetenekli Adayı Kaçırmaz

AVD İK Danışmanlık olarak iş gücü piyasasındaki bu değişimi yakından takip ediyor, kurumlara yalnızca doğru adayı bulmada değil; süreci hızlı, doğru ve etkili şekilde yönetmede de destek sunuyoruz.
Seçme-yerleştirme süreçlerinde ihtiyaç analizinden başlayarak, aday havuzu yönetimi, ön değerlendirme, mülakat yapılandırması ve teklif süreci dahil tüm aşamaları hızlandıran bir yaklaşım benimsiyoruz.
🔍 AVD olarak yeteneği kaçırmamak isteyen tüm kurumlara yanınızdayız. Doğru aday, doğru zamanda, doğru kurumda olsun diye…