Skip to main content

Etiket: sürdürülebili iş modeli

Ofislerde Görünmeyen Kırık Kalpler: Çalışan Motivasyonunu Yeniden Kazanmak Mümkün mü?

Sabah kahvesi elinde ekrana bakan bir çalışan… Gülümsemesi eksik değil ama gözlerinde bir yorgunluk var. Toplantı sırasında notlar alıyor ama kalbi başka yerde. İşini yapıyor, evet. Ama artık o “eski heyecan” yok. Ofislerde görmediğimiz ama hissettiğimiz bir şey var: kırık kalpler.

Motivasyon kaybı, iş hayatında en sık ama en az konuşulan duygusal gerçeklerden biri. Performans tablolarında rakamlarla değil ama göz temasıyla fark edilen, ses tonunda gizlenen bir durum. Ve ne yazık ki, çoğu zaman “geçici bir yorgunluk” sanılıp görmezden geliniyor. Oysa ki bu sadece bir mola isteği değil; bir bağ kurma çağrısı.

Peki, ne oluyor da kalpler kırılıyor?

Çalışanlar sadece maaş için değil, bir anlam için çalışmak istiyor. Yaptığı işin değer gördüğünü bilmek, fikrinin önemsendiğini hissetmek, geliştiğini görmek… Bunlar modern çalışma hayatının “asıl motivatörleri”. Eksik kaldığında ise çalışan, sessizce duvar örmeye başlıyor. İlk toplantılarda fikirlerini paylaşmamaya başlıyor. Sonra göz kontağı kurmamaya… Sonra, belki bir gün, arkasında sadece bir masa boşluğu bırakarak gidiyor.

Kırılan kalpler nasıl onarılır?

İlk adım, dinlemek. Ama “duymak” değil, gerçekten dinlemek. Çalışanın sesine, ihtiyacına, sessizliğine bile kulak vermek… Ardından güven ortamını inşa etmek. Her fikre alan açmak, hata yapma özgürlüğü tanımak ve başarıyı hep birlikte kutlamak.

Bir başka önemli konu ise kurumsal gelişim ve eğitim fırsatları sunmak. İnsanlar geliştikçe mutlu olur, mutlu oldukça daha çok katkı sağlar. Kendi potansiyelini gerçekleştirdiğini hisseden çalışan, sadece bir görev tanımını değil, bir vizyonu sahiplenir.

Ve unutmayalım: Takdir sihirlidir. Samimi bir “İyi ki varsın” bazen bir zamdan daha güçlüdür. Yeter ki içten gelsin, göz göze gelsin.

Kalpleri Kazanmak, İşleri Kazanmaktan Geçer

Görünmeyen kırık kalplerin onarımı, sürdürülebilir bir iş modelinin olmazsa olmazı. Motivasyon sadece bir “ekstra” değil, kurumların geleceğini şekillendiren temel bir yapı taşı. Bu nedenle AVD olarak biz, insan merkezli yaklaşımımızla hem kurumların hem de çalışanların birlikte büyüdüğü sağlıklı iş ortamları oluşturmak için çabalıyoruz. Kurumsal eğitim programlarımız, geri bildirim sistemlerimiz ve gelişim odaklı danışmanlık modelimizle, ofislerde yeniden güven, ilham ve bağlılık filizlensin istiyoruz. 

Evet, ofisler profesyonel alanlardır ama aynı zamanda insan hikâyelerinin de geçtiği yerlerdir. Dinleyerek, değer vererek, geliştirme fırsatları sunarak ve birlikte gülümseyerek motivasyonu yeniden inşa etmek mümkün.